Merhabalar,
AGH kabulu aldıktan sonra en sıkıntılı süreç vize ve gidiş hazırlığıdır. Herkesin deneyimi kendisine özgüdür, vize sürecinde benim yaşadıklarımı yaşamayabilirisiniz. Ama süreç öncesi heyecanınızı azaltması ve size yol gösterici olması için kendi deneyimlerimi sizinle paylaşacağım.
Ben projeye kabul aldıktan sonra, Almanya’daki kuruluşumuz kendi Ulusal Ajansına proje kabulu için başvurdu. Bu Almanya için çok karşılaşılan bir durum. Gönüllü ve gönderici kuruluş belirlendikten sonra, ev sahibi kuruluş proje kabulü ve hibe için Ulusal Ajanslarına başvuruda bulunuyor. Böyle bir durumla karşılatığınızda hiç telaşa kapılmayınız, kabul alamama olasılığı olduğu halde büyük bir oranda projeniz onaylanacaktır. Benim projemin onayı mayıs ayının ortasında geldi ve vize sürecim bundan sonra başladı. Kurumlarınız ve sizin aranızda çok fazla mailleşme olacağı için olabildiğince hızlı başlamalısınız. İlk iş olarak, gönderici kuruluşunuzdan sizin sağlık sigortanızı başlatmasını istemelisiniz. Bu süreç yaklaşık 3 iş günü içinde olacaktır. Sağlık sigortanızdaki numarayı, ev sahibi kuruma yollayıp Activity Agreement ve vizenizi kolaylaştıracak davet mektubunuzu istemelisiniz. Bu iki evrağın orjinaline ihtiyacınız olacak ve yaklaşık 20-30 günde Almanya’dan posta gelmekte. Activity Agreement siz, gönderici kuruluş ve ev sahibi kuruluşun imzalarını içermeli. Bu imzaların ıslak imza olması gerekli eğer gönderici kuruluşunuz ile farklı illerde ikamet ediyorsanız, postanın Türkiye içinde de yol kat edeceğini hesaba katmalısınız. Türkiye’deki kurumunuz da sizin için Ulusal Ajans’tan talep edilmiş vize kolaylaştırıcı yazı ve kurumunuzun akreditasyonunu, misyon ve vizyonunu anlatan bir dilekçe hazırlamalı. Bu gerekli evrakları topladıktan sonra 2’şer fotokopisini yapmalısınız. Bu süreçler olurken ev sahibi kurum sizden OLS (Online Language Support) sınavı yapmanızı isteyecek. Almanca olan bu sınavdan aldığınız puan proje kabulünüzü etkilemeyecek ama Almanya’da yazılacağınız dil kursunun seviyesini belirlemede yardımcı olacak.
Vize randevunuz için İDATA’yı aramalı ve AGH için vizeye başvuracağınızı söylemelisiniz. Eğer konuştuğunuz kişi AGH’yi bilmiyorsa ticari vize başlığı altından randevu almak istediğinizi dile getirin. Burada hemen kendi deneyimimi söylemek istiyorum. Konuştuğum kişi AGH’yi bilmiyordu ve hibeli bir Erasmus Plus uzantısı olduğunu söylediğim için bana eğitim vizesi randevusu verdi. Ben vizeye Ankara’da başvurdum ve tam saatinde oradaydım. Sıram geldiğinde vize başvurumu alacak kişi beni yanlış sıra aldığım konusunda uyardı. Benim için şeflerine sordu ve ne yapabiliriz diye sordu. Ticari vize başvurularını alan görevli kadın geldi ve yanlış vize randevusu aldığım için güzelce beni azarladı. Görevlilerin böyle bir hata yapmayacağını suçun benim olduğunu söyledi. Vize görüşmesi öncesi gerçekten moral bozucu bir durumdu ki karşılaşmanızı kesinlikle istemem. Randevusuz olduğum için benim evraklarımı alamayacağını dile getirdi ve beni göndermek istedi. Ben de bütün soğukkanlılığım ve kibarlığımla, yaptığım hata(!) için özür dileyip vizeye o gün başvurmamın ne kadar gerekli olduğunu anlattım. Şeflerine sordular ve benim için yarım saat ayırabileceklerini söyleyip, doğru kabine aldılar. Ben ikna edebilmiş ve zamanın uyması sebebi ile vakit kaybetmeden işlemimi gerçekleştirebilmiştim ama kesinlikle doğru başvuru sırası alın, kendinizi telaştan ve moral bozukluğundan koruyun.
Şimdi başvuruya giderken bize neler lazım olacak? İlk olarak; Eliniz ile doldurduğunuz başvuru formu, biyometrik fotoğraf, pasaport, sağlık sigortanız (Sigorta belgenizde kaç euro’luk teminat verildiği yazmalı, eğer yazmıyorsa sağlık sigortası firmasına mail atarak talep edebilirsiniz. Ben talep ettim ve 3 iş günü içerisinde adıma düzenlenmiş 300.000 eurolu teminat belgesi hazırlandı.), acitivty agreement (içerisinde alacağınız hibe ve konaklama bilginiz bulunmalı), ev sahibi kurumun yazdığı davet mektubu, tam vukuatlı nüfus kayıt örneği, Ulusal Ajans’tan alınan vize kolaylaştırıcı yazı, kurumunuzun bilgilendirici yazısı (yukarıda bahsettiğim), eğer Almanca bir bölümde okuyor ya da mezun değilseniz Almanca bilginizin en az A1 seviyesinde olduğunu gösterir belge (Bundan aşağıda bahsedeceğim), mezun durumundaysanız diplomanız. Bunlar yanınızda olmalı, ben yanımda adli sicil kaydı, ailemin maddi durumunu gösterir belgelerde götürmüştüm ama ihtiyacım olmadı.
Burada dil belgesi ve diploma ile alakalı kendi deneyimimden bahsedeceğim. Ben dil belgesi istendiğini bilmeden gitmiştim ve Almanca bildiğimi gösterir herhangi bir evrağa sahip değildim. Başvurumu alan kadın benimle kısa bir Almanca mülakat yaptı. Adım soyadım gibi kişisel bilgilerin yanı sıra neden gitmek istediğim gibi soruları yöneltti. Sonrasında ise arkalı önlü küçük bir Almanca sınavı uyguladı. A1 seviyesindeki soruları barındıran bu sınavdaki bütün soruların doğru yanıtlanması isteniyor. Soruların altına el yazınız ile cevaplarını yazmanız isteniyor. Sınav anlama, yazma ve kelime bilginizi ölçüyor. Eğer A1 seviyesinde (gündelik hayattaki konuşmaları anlayacak seviye) Almanca’nız varsa çok kolayca geçebileceğiniz bir sınavdı. Yanınızda OLS (Online Language Support ) sınav belgenizi götürmeniz işinize yarayacaktır. Ben diplomamı götürmemiştim çünkü internette hiç bir yerde yazmıyordu. Başvuru yaparken başvuru formuma nereden ve hangi bölümden mezun olduğumun notunu aldılar. Eğer diploma fotokopisini eklemiş olsaydım işlerimin kolaylaşacağını söylediler çünkü mezun olduğum bölüm ile yapmak istediğim iş arasındaki bağlantıyı görebilecekler ve bana daha çok güveneceklerdi. Diploma fotokopimi hemen o gün öğleden sonra getirebileceğimi söyledim ama başvuran kadın şimdilik gerek olmadığını gerekirse beni arayacağını söyledi. Ben başvurumu pazartesi günü sabahtan ufak aksilikler ile yapmıştım. Salı sabahı 11 sularında başvurumu alan kadın beni aradı ve tamam bilgilerinizi yazdım hiç bir eksik bilginiz bulunmuyor, diplomanız yok ama sorun olmayacak gibi duruyor şimdi onaylarsanız evraklarınızı yolluyorum dedi. Yani salı sabahı 11 civarında resmi olarak evraklarım yollandı ve aynı hafta cuma akşamüstü 5.25’te Ups kargodan mail geldi. Pasaportum konsolosluktan alınmış bana getiriliyordu. 4 iş günü içerisinde vizem çıktı. Vizemi elime aldıktan sonra bana çıkan vizenin 6 aylık olduğunu görmemle küçük bir şok yaşadım. 1 yıllık vize verileceğini zannediyordum. Hemen salı günü görevli kadının beni aradığı numarayı arayarak direk konsolosluk içine ulaştım ve durumu anlattım, bir yanlışlık olmalıydı. Konuştuğum kişi vizede bir yanlışlık olmadığını Aschaffenburg’a gittiğimde oturuma başvurarak 1 yıllık oturum alacağımı belirtti. Ben de gönül rahatlığı ile kapattım. AGH sürecinde Almanya’da gönüllülük yapan ve benle aynı anda başvurduğu halde 1 yıllık vize alan arkadaşlarım var ki bir tanesi Almanya’daki ev arkadaşım. Aynı ev sahibi kuruluşun farklı projelerinde görev alıyoruz, aldığımız hibe ve konakladığımız ev aynı olmasına rağmen vize türlerimiz farklılık gösteriyor.
Yani kısacası vize süreci kesinlikle bireysel bir süreç, başka deneyimlerden faydalanmalı ama kendi sürecinize odaklanmalısınız. Gerekli olan evraklar aşağı yukarı aynı olduğu halde, kişiden kişiye ve duruma göre farklılık gösterebilir bunun için telaş yapmaya gerek yok. Ama vize başvurunuzu kesinlikle son aya bırakmayın. Ne kadar çok vaktiniz varsa çıkan problemler ile o kadar kolay başa çıkabilirsiniz.
Merhaba, yazınızı çok faydalı buldum teşekkür ederim. Benim de proje onayım yeni geldi ve önümde 3 ay var gitmek için. Vize aşamasındayım.. Uzun ve yorucu olacak gibi. Aklıma takılan ise benim gönderen kuruluşum “gönüllü” vizesine başvurmamı söyledi. Alman başkonsolosluğunun sayfasında öyle bir başlık var, sosyal gönüllü vizesi diye. Siz ticari vizeye başvurmuşsunuz… Sizi ticari vizeye yönlendiren kim olmuştu?
Bilgilendirici yazın için çok teşekkür ederim. Ben de bir AGH projesi için Almanya’ya gideceğim be tam olarak şu sıralar vize sürecini yürütüyorum. Teslim ettiğin belgeler Almanca mıydı acaba?